Gemini’nin yayınladığı yeni bir rapor, hükümetler, ETF’ler ve halka açık şirketler gibi merkezi Bitcoin hazinelerinin, dolaşımdaki Bitcoin arzının yaklaşık %31’ini elinde tuttuğunu ortaya koydu. Bu durum, Bitcoin’in giderek kurumsal yatırımcılar tarafından benimsendiğini gösterirken, varlığın merkeziyetsiz doğası üzerindeki potansiyel etkiler konusunda tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Rapora göre, merkezi kurumların elinde bulunan 6,1 milyon BTC, güncel piyasa değeriyle 668 milyar dolar seviyesinde. Bu miktar, Bitcoin’in son on yılda 1.000 doların altından 100.000 doların üzerine çıkarak yakaladığı %924’lük büyümeyi yansıtıyor.
Kurumsal yatırımcılar arasında en büyük paya sahip olanlar:
2025’in başlarında kurulan ABD Stratejik Bitcoin Rezervi, devletlerin Bitcoin’e olan ilgisinin en somut örneği. 6 Mart 2025’te yayınlanan bir Beyaz Saray bilgi notu, hükümetin beş yıl boyunca yıllık 200.000 BTC satın almayı planladığını açıkladı. Bu hamle, Bitcoin’in ulusal bir rezerv varlık olarak tanınması yönünde önemli bir adım.
Gemini araştırmacıları, bu gelişmeleri “kurumsal benimseme açısından bir dönüm noktası” olarak nitelendiriyor. Hashdex verilerine göre, 144 şirket (114’ü halka açık) kurumsal ve ETF tabanlı Bitcoin’lerin yaklaşık %24’üne sahip.
Kurumsal yatırımcıların artan katılımı, Bitcoin piyasasının olgunlaştığının bir göstergesi. Gemini analistleri, fiyat hareketlerinin “daha sağlam ve spekülatif etkilerden arınmış” hale geldiğini belirtiyor. Nitekim, Bitcoin’in Haziran 2025 başında 100.000 dolar seviyesinde istikrarlı bir performans sergilemesi, bu görüşü destekliyor.
Ancak raporda bir uyarı da var: Egemen hazinelerin büyük satışları, piyasada ani dalgalanmalara yol açabilir. Özellikle ABD’nin planladığı 330 milyar dolarlık beş yıllık alım, Bitcoin’in kurumsal yatırımcılar nezdindeki önemini pekiştiriyor.
Bitcoin’in temel değerlerinden biri olan merkeziyetsizlik, kurumsal yatırımcıların artan kontrolü nedeniyle sorgulanıyor. Analistler, büyük oyuncuların piyasayı manipüle etme riskine dikkat çekse de, şimdilik bu senaryo teorik düzeyde kalıyor.
Gemini’nin vurguladığı gibi, “Bitcoin giderek stratejik bir varlık olarak görülüyor”, ancak arzın %31’inin merkezi ellerde toplanması, uzun vadede ademi merkeziyetçilik ilkesini zorlayabilir.
Kurumsal katılım, Bitcoin’e olan güveni artırırken, merkezi kontrolün artması yeni riskler doğuruyor. Piyasa katılımcıları, istikrarlı bir yatırım ortamı ile Bitcoin’in özgür ve merkeziyetsiz ruhu arasında denge kurmak zorunda.
Bu süreçte, hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal oyuncular için en kritik soru şu:
“Bitcoin, bir yatırım aracı olarak mı yoksa özgür bir finansal sistemin temel taşı olarak mı evrilecek?”
Cevap, önümüzdeki yıllarda şekillenecek.
Not: Bu içerikte yer alan bilgi, yorum ve değerlendirmeler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Burada paylaşılan hiçbir ifade, herhangi bir şekilde finansal ya da yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz.