CryptoQuant tarafından yayınlanan son analiz, Bitcoin’in mevcut piyasa döngüsünde geleneksel makro göstergelerle olan ilişkisinde olağan dışı bir kopuş yaşandığını ortaya koydu.
Rapora göre, Bitcoin’in ABD tahvil getirileriyle uzun süredir sürdürdüğü korelasyon bozuldu ve bu durum, BTC’nin küresel finansal sistemdeki rolünün yapısal bir değişimden geçtiğinin sinyalini verebilir.
Son dönemde kripto varlıklarının performansı, ABD Dolar Endeksi (DXY) ve Hazine tahvil getirileri gibi makro göstergelerle yakından ilişkilendiriliyor. Bu göstergeler, küresel likidite koşullarını ve kurumsal yatırımcıların risk iştahını belirlemede kritik bir rol oynuyor. Tarihsel olarak:
Ancak bu kez işler farklı ilerliyor.
Mevcut piyasa döngüsünde, tahvil getirileri tarihi zirvelere ulaşmasına rağmen Bitcoin fiyatı yükselişini sürdürüyor.
Özellikle DXY’deki gerilemeler, BTC’de daha sert rallileri tetikliyor. Bu durum, Bitcoin’in artık geleneksel makro dinamiklere daha az duyarlı hale geldiğini ve bağımsız bir varlık sınıfı olarak yapısal bir dönüşüm geçirdiğini düşündürüyor.
CryptoQuant analistleri, bu kopuşun arkasında Bitcoin’in giderek “dijital altın” benzeri bir değer saklama aracı olarak benimsenmesinin yattığını vurguluyor.
Kurumsal yatırımcıların BTC’yi enflasyona karşı bir hedge ve uzun vadeli portföy bileşeni olarak görmesi, geleneksel makro sinyallerin etkisini zayıflatıyor olabilir.
Bitcoin’in makro göstergelerle ilişkisindeki bu değişim, onun finansal ekosistemdeki rolünün evrimine işaret ediyor. Eğer bu eğilim sürerse, BTC’nin klasik risk varlığı tanımından çıkıp daha istikrarlı bir yatırım enstrümanına dönüşme süreci hızlanabilir.
Not: Bu içerikte yer alan bilgi, yorum ve değerlendirmeler yalnızca genel bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Burada paylaşılan hiçbir ifade, herhangi bir şekilde finansal ya da yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz.