Rolls-Royce, süper lüks SUV segmentindeki yeni amiral gemisi Cullinan Series II’yi Türkiye’de satışa sundu. Orijinal modelin ardından, kapsamlı yenilikler ve çarpıcı tasarımıyla dikkat çeken Cullinan Series II, lüksü yeniden tanımlıyor.
Altı yıl önce lansmanı yapılan orijinal Cullinan, dünyadaki en zorlu koşullara meydan okuyabilecek off-road yetenekleri ile eşsiz konforu bir araya getiren bir mühendislik harikası zahmetsizce ve kusursuz bir şekilde yol alarak, kendi sınıfında standartları belirledi.
Şimdi ise Cullinan Series II, bu olağanüstü başarıyı daha da ileriye taşıyan cesur bir evrimle karşımıza çıkıyor. Rolls-Royce tarihindeki en kapsamlı ikinci nesil geliştirme olarak tanıtılan bu model, Cullinan’ın temel değerlerine sadık kalarak lüks anlayışındaki değişimlere ve gelişen kullanım alışkanlıklarına yanıt veriyor.
Cullinan Series II’nin dış tasarımında, modern metropollerin gökdelenlerinden ilham alan dikey hatlar dikkat çekiyor. Bu temanın en belirgin yansıması, yeniden tasarlanan ön farlarda kendini gösteriyor. Ön kısım, pürüzsüz yüzeylere ve sade çizgilere odaklanarak, aracın güçlü duruşunu ve kusursuz oranlarını vurguluyor.
Merkezdeki aydınlatmalı Pantheon ızgara, yatay olarak uzanan cilalı bir ufuk çizgisi ile tamamlanıyor. Profilden bakıldığında, arka stop lambalarından jant göbeklerindeki ikonik “RR” amblemine kadar uzanan ince hatlar, dinamizmi ve estetiği zarif bir şekilde birleştiriyor.
Cullinan Series II’nin kabin tasarımı, hem zarafet hem de işlevsellik açısından çarpıcı yenilikler sunuyor. Gösterge panelinin üst kısmına yerleştirilen sütundan sütuna cam ön panel, aydınlatılmış bir Cullinan logosu ve mega şehirlerin gece manzaralarından esinlenerek tasarlanmış 7.000 parçadan oluşan benzersiz bir grafik içeriyor.
Yolcu tarafındaki panelde, üstten aydınlatmalı paslanmaz çelik Spirit of Ecstasy figürü ve analog bir saat yer alıyor. Dört yıllık titiz bir tasarım sürecinin ürünü olan bu detay, analog ve dijital işçiliğin uyumlu iş birliğini sergiliyor.
Black Badge Cullinan Series II, sadece estetik değil, aynı zamanda teknik mükemmeliyetiyle de öne çıkıyor. Çift turbo-şarjlı 6.75 litrelik V12 motoru, 600 beygir gücü ve 900 Nm tork üreterek benzersiz bir sürüş deneyimi sunarken, “sihirli halı sürüşü” hissiyatından ödün vermiyor. Daha yüksek kapasiteli hava yayları, artırılmış gövde stabilitesi ve üstün sürüş konforu, bu SUV’un ikonik off-road yeteneklerini destekliyor.
Rolls-Royce, Cullinan Series II ile tekstil inovasyonunda da çığır açıyor. Duality Twill adı verilen bambu bazlı yeni bir rayon kumaş, Fransız Rivierası’ndaki Le Jardin des Méditerranées’nin bambu korularından ilham alıyor. Kumaşın sanatsal “Duality” grafiği, markanın kurucularının birbirine bağlı “R” harflerinin soyut bir yorumunu sunarken, denizcilik temasına da zarif bir gönderme yapıyor.
Cullinan Series II, lüks, performans ve estetiği bir araya getirerek Rolls-Royce’un mükemmellik mirasını bir adım ileri taşıyor. Hem doğanın en zorlu koşullarında hem de mega şehirlerin parlak ışıkları altında kusursuz bir şekilde yer almayı sürdüren bu model, lüks SUV tanımını yeniden şekillendiriyor.