Satürn’ün uydusu Mimas, “Yıldız Savaşları” destanındaki Ölüm Yıldızı’na benzeyebilir ancak onu daha da büyüleyici kılan bir sırrı vardır. Bilim insanları buzlu ve hırpalanmış yüzeyinin altında geniş bir sıvı su okyanusunun kanıtlarını buldu.
Gök bilimciler, 13 yıl boyunca Satürn ve uydularının yörüngesinde dönen NASA’nın Cassini uzay aracından elde edilen verileri kullanarak, Mimas’ın 20-30 km kalınlığındaki buz tabakasının altında bir okyanusa sahip olduğunu doğruladı. Ayrıca bu okyanusun nispeten genç olduğunu ve 5 ila 25 milyon yıl önce oluştuğunu tahmin ediyorlar.
İlginizi Çekebilir: Merkür gezegeninde yaşamı destekleyebilecek tuzlu buzul kanıtları bulundu!
Mimas, gelecekteki araştırmalar için ilgi çekici bir hedef
Bu keşif, güneş sistemindeki yaşamın kökeni hakkında ipuçları sunabileceği için Mimas’ı gelecekteki araştırmalar için ilgi çekici bir hedef haline getiriyor. Dünyanın ilk canlı organizmaları milyarlarca yıl önce antik okyanuslarından ortaya çıktı. Satürn’ün uydusu da benzer yaşam koşullarını barındırabilir mi?
Mimas, güneş sistemindeki yüzey altı okyanusuna sahip tek ay değil. Diğer dört uydu (Satürn’ün Enceladus ve Titan’ı ile Jüpiter’in Europa ve Ganymede’si) de yüzeylerinin altında okyanusların olduğuna dair güçlü işaretler gösterdi. Jüpiter’in Callisto’su gibi diğer bazı uyduların da gizli okyanusları olabilir.
Ancak uydu için belirtelim. Ortalama 400 km çapındaki bu okyanus uydularının en küçüğüdür. Aynı zamanda pek çok kratere sahip olması nedeniyle eski ve aktif olmayan bir bölge olması nedeniyle de sıvı su bulmanın en olası olmadığı yerdir. Bu kraterlerden biri olan Herschel o kadar büyük ki, Mimas’a kendine özgü Ölüm Yıldızı benzerliğini veriyor.
Mimas, çeşitli boyut ve şekillerde 100’den fazla uyduya sahip olan Satürn’ün yedinci en büyük uydusudur. Uydu için ekleyelim. Tıpkı ayımızın Dünya’ya yaptığı gibi, her zaman gezegenle aynı tarafa bakan Satürn’e gelgit açısından kilitlenmiştir.
Mimas okyanusu nasıl elde etti? Araştırmacılar bunun ayın içindeki buzun bir kısmını eriten ve sıvı bir tabaka oluşturan güçlü bir ısı kaynağından kaynaklandığına inanıyor. Bu ısı kaynağı Satürn’ün Mimas üzerindeki çekimsel ve gelgit kuvvetleriyle ilişkili olabilir.
Uydu, Satürn çevresinde ortalama 186.000 km uzaklıkta eliptik bir yörünge izliyor. Yer çekimi kuvveti, gezegene yaklaştıkça veya uzaklaştıkça değişir. Ayın da hafifçe deforme olmasına neden olur. Bu deformasyon, bir okyanusun varlığını sürdürmesine yetecek kadar ısı üretiyor.
Mimas’ın içindeki okyanus, toplam hacminin yarısından fazlasını oluşturuyor. Ancak Dünya okyanuslarının yalnızca yüzde 1,2-1,4’ünü oluşturuyor. Okyanus, uydunun kayalık çekirdeğiyle temas halinde ve bu da yaşam için gerekli olan karmaşık kimyasal reaksiyonları mümkün kılabilir.
Bilim adamları, yaşam için temel bileşenlerin (sıcaklık, su ve organik bileşikler) Satürn sisteminde, özellikle de yüzeyinden su ve buz fışkıran gayzerlere sahip Enceladus’ta mevcut olduğunu düşünüyor. Uydu da bu bileşenlere sahip olabilir. Ancak okyanusu Enceladus’unkinden çok daha genç ve bu da yaşamın gelişimine meydan okuyabilir.
Observatoire de Paris’ten Valery Lainey liderliğindeki çalışma Nature’da yayınlandı. CNRS ve Nantes Üniversitesi’nden ortak yazar Gabriel Tobie, Mimas‘ın “güneş sistemindeki okyanus dünyalarının çeşitliliğini ve evrimini anlamamıza yardımcı olabileceği için üzerinde çalışılması çok ilginç bir nesne” olduğunu belirtti.