BMW X2, ikinci nesline geçtiği ve daha da büyüyüp geliştiği bir dönemde, BMW’nin sportif küçük SUV-coupe segmentindeki temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Şimdi, yetişkin versiyonu olan iX2 ile elektrikli yola adım atıyor. Bu araçlar, kendilerine özgü tarzlarıyla dikkat çekse de, BMW’nin lüks özelliklerini bünyelerinde barındırarak daha büyük modellerle birçok ortak noktaya sahipler. BMW iX2, karakteristik bir görünüm sunmanın yanı sıra günlük kullanıma uygun birçok pratik özellik sunuyor.
BMW iX2 xDrive30’a odaklanmadan önce, aracın gerçek dünya kullanımında sahip olduğu menzili ele alalım. Şekli ve boyutu, verimli bir performansa işaret ediyor ve bu nedenle 64,8 kWh’lik kullanılabilir pil kapasitesi, makul bir menzil sunması gerekiyor.
BMW iX2’nin testlerinde, ortam sıcaklığı mükemmel bir 20°C’de gerçekleştirildi, bu da kompakt SUV’nin performansına bir artı olarak yansıdı.
En düşük test hızı olan 60 km/s’de iX2, etkileyici bir verimlilik sergiledi. Diğer, daha küçük ve daha az teknolojik modellerle rekabet ederken bile, enerji tüketimini minimumda tutarak ve gücü öncelikle dört tekerleğe aktararak kabinde azami performans sağladı.
Saatte 90 km’ye kadar hızlandığında, iX2’nin mükemmel verimliliği dikkat çekiciydi. Büyük 20 inçlik jantları ve dört tekerlekten çekişi, daha küçük tek motorlu rakiplerini geride bırakarak etkileyici bir menzil sunmaya devam etti.
130 km/s’de, iX2 xDrive30’un performansı biraz azalsa da hala etkileyiciydi. Otomobilin uzun yapısı otoyol hızlarında biraz etkisini gösterse de, tek motorlu araçlarla rekabet ederken ve diğer dört tekerlekten çekişli SUV’leri geride bırakarak iyi bir performans sergiledi.
BMW iX2 xDrive30’un verimliliği takdire şayandı ve bu küçük SUV-coupe, uzun mesafeleri duraksamadan kat edebilecek şekilde tasarlanmıştı. Bu özellik, 130 kW’lık şarj desteği ile birleştiğinde, 29 dakikada %10’dan %80’e kadar dolum yapabilmesiyle uzun yolculuklar için ideal bir seçenek haline geliyordu.