Renault, SUV segmentindeki ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor ve bu çabalarıyla otomotiv endüstrisinde parlayan bir yıldız haline geliyor. Fransız üretici, Captur ve Austral arasındaki boşluğu yeni modeli Renault Symbioz ile dolduracak.
Renault Symbioz ismi ilk kez 2017’de tanıtılan bir konsept otomobilde karşımıza çıkmıştı. Bu isim, eski Yunanca kökenli “symbiosis” kelimesinden türetilmiş olan ve “birlikte yaşamak” anlamına gelen “symbiose” kelimesinden alınmıştı. Bu yeni model, teknolojiyle buluşan ve sürdürülebilir yaşamı ön plana çıkaran bir anlayışı temsil ediyor.
Son dönemde coupe/fastback tarzı SUV’ların sıklıkla görülmeye başlamasıyla birlikte, yeni Renault Symbioz geleneksel SUV çizgilerini koruyarak öne çıkıyor. Otomobilin ön kısmında, makyajlı Captur’da gördüğümüz yeni tasarım dilini görmek mümkün.
Genel hatlarıyla gövdeye yayılan keskin çizgiler, öndeki agresif tasarım ile güzel bir uyum yakalıyor. Yan tarafta ise alışıldık Alpine rozeti, parlak siyah detaylar ve çift renkli jantlar dikkat çekiyor. Ancak arkadaki LED stopların şekli biraz eksik hissi uyandırabiliyor.
Yeni Renault Symbioz, Clio, Captur ve Duster gibi CMF-B platformunu kullanıyor. Modelin gövde uzunluğu 4413 mm olduğundan, C-SUV segmentinde yer almasına rağmen, Austral’e göre yaklaşık 10 cm daha kısa olduğunu belirtmek mümkün. Ancak iç mekanda oldukça ferah bir yaşam alanı sunuyor.
Opsiyon olarak sunulan ve tek tuşla saydam halden opak hale geçebilen panoramik cam tavan, Symbioz’un yaşam alanını daha ferah hale getiriyor. Bu özellik, perdeye ihtiyaç duyulmadığı için baş mesafesini 30 mm kadar artırıyor. Konsolda ise üç kollu direksiyon, dijital gösterge ekranı ve entegre Google hizmetlerine sahip 10.4 inçlik dikey multimedya ekranı göze çarpıyor.
Symbioz, kaydırılabilir arka koltukları sayesinde 492 ila 624 litre arasında değişen geniş bir bagaj hacmi sunuyor. Buna ek olarak iç mekandaki saklama alanları da toplamda 24.7 litreye kadar ulaşıyor. Bu özellikler, Symbioz’un kullanıcılarına pratik ve konforlu bir deneyim sunmak için tasarlandığını gösteriyor.
Symbioz’un geniş yaşam alanı ve yenilikçi özellikleriyle donatılmış olduğunu belirtmek isteriz. Panoramik cam tavan, tek tuşla saydamdan opak hale geçebilme özelliğiyle iç mekana ferahlık katarken, perde ihtiyacını ortadan kaldırarak baş mesafesini 30 mm artırıyor. Konsoldaki üç kollu direksiyon, dijital gösterge ekranı ve entegre Google hizmetlerine sahip 10.4 inçlik dikey multimedya ekranı da dikkat çekici detaylar arasında yer alıyor.
Symbioz’un arka koltukları kaydırılabilir özellikte olduğu için bagaj hacmi oldukça esnek bir şekilde 492 ila 624 litre arasında değişebiliyor. Ayrıca iç mekandaki saklama alanları da toplamda 24.7 litreye kadar ulaşarak kullanıcıya pratik bir kullanım sağlıyor.
Yeni Renault Symbioz’un gücü ise tam hibrit sistemiyle sağlanıyor. Bu sistemde, 94 beygirlik 1.6 litrelik benzinli motor, 52 beygirlik ana elektrik motoru ve 24 beygirlik küçük ek motor bir araya getirilerek toplamda 145 beygir güç üretiliyor. Otomatik şanzıman aracılığıyla bu güç ön tekerleklere iletiliyor, böylece performans ve verimlilik bir arada sunuluyor.
Yeni Renault Symbioz’un şanzımanı, köpek dişlerini andıran dişlilere sahip olduğu için “dogbox” olarak bilinen bir şanzıman tipine sahip. Bu tip şanzıman, Clio’nun hibrit versiyonundan tanıdığımız bir özellik. Senkromeç bulunmayan bu sistemde vites geçişleri, küçük elektrik motoruyla zamanlanarak herhangi bir sarsıntı yaşanmadan gerçekleştiriliyor. Şanzıman, dört ileri vites benzinli motor için ve iki ileri vites elektrik motoru için olmak üzere toplam altı vites seçeneği sunuyor.
Yeni Renault Symbioz, toplamda 24 adet gelişmiş sürüş destek sistemiyle donatılmış durumda. Temmuz ayında ön siparişe açılacak olan aracın fiyatıyla ilgili henüz bir açıklama yapılmamış olsa da, sunduğu teknolojik özellikler ve performansıyla dikkat çekmesi bekleniyor.