Kış mevsiminde bal arıları, soğuk hava koşullarına karşı dayanıklılıklarını sergileyerek hayatta kalmak için özel bir strateji kullanıyor. Sıcaklıkların 10 °C’nin altına düştüğü zamanlarda, arılar kovanlarına geri çekilip sıcak kalmak için kış kümelenmesi adı verilen bir tür kümelenme oluşturuyorlar. Bu kümelenme yaklaşık olarak üç aylık bir dönemi içeriyor, ancak aslında hayatta kalmak için ciddi bir mücadele gerektiriyor.
Bal arıları ve kış mevisimi
Bu başarılı kış kümesi, kış için hazırlıklı olan arıların, yeterli bal depolarının ve güvenli bir kovanın bir kombinasyonundan oluşuyor. Bu kışlık arı nüfusu, yaz nüfusundan farklı fizyolojik özelliklere sahiptir; daha tombul ve uzun bir ömre sahip, çünkü kış boyunca yaşamak zorundadırlar (sadece birkaç hafta değil, 4-6 ay).
Sosyal yapı da kışın değişir; erkek arılar (dronlar) kışın ölür, bu nedenle sadece dişi arılar – işçi ve kraliçe – kış kümesini oluşturur. Kraliçe, en sıcak çekirdek bölgede bulunurken, işçi arılar etrafında sıkı bir şekilde toplanarak sıcaklık korumasını sürdürüyorlar.
Kış kümesinin iç kısmında sıcaklık 90-100 °F (32-37 °C) kadar yükselebilirken, dış kısımda sıcaklık yaklaşık 50 °F civarında dalgalanır. Arılar, bal rezervlerine ulaşmak için kovanın etrafında sürünerek ve tırmanarak hareket ederler. Kışın çoğu zaman küme bütünlüğünü korur, ancak dış sıcaklıklar 50 °F’nin üzerine çıktığında, arılar kısa bir süre için kovanı terk edip atıklarını atarlar. Sıcaklıkların hiç veya nadiren 50 °F’nin altına düşmediği iklimlerde ise bal arısı kolonisi yıl boyunca çalışmaya devam eder, kendilerini ve kovanlarını korumak için yoğun bir çaba sarf ederler.