Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı son açıklamalar, bu kesim için yeni bir intibak düzenlemesi hazırlığı olmadığını net biçimde ortaya koydu.
Hükümet cephesinden bir düzenleme sinyali gelmemiş olsa da, muhalefet partileri bu konuda somut adımlar atmaya başladı. CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, SSK, Bağ-Kur ve 4C emeklilerini kapsayan bir intibak düzenlemesi ve %30 oranında seyyanen zam içeren yasa teklifini Meclis’e sundu. Aynı şekilde İYİ Parti de yaklaşık 6,5–7 milyon emekli, dul ve yetimi ilgilendiren bir başka intibak teklifini kamuoyuyla paylaştı. Bu girişimler, emekliler arasında yeniden bir umut dalgası yaratsa da, hükümetin henüz bu talepleri gündemine almadığı belirtiliyor.
2025 bütçe görüşmeleri sırasında yapılan açıklamalarda, 2000 sonrası emekliler için yeni bir intibak planı olmadığı açıkça ifade edildi. Bakan Işıkhan, yalnızca 2000 öncesi yapılan düzenlemeye atıfta bulunurken, ileride yapılacak bir değişiklik için herhangi bir söz vermedi. Cumhurbaşkanlığı ve hükümet kaynakları da şu an için ne bir seyyanen zam ne de intibak konusunda kamuya açıklanmış bir plan sunmuş değil.
Bununla birlikte, hükümetten gelen dolaylı bazı sinyaller de var. Örneğin Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ocak ayında asgari ücrette ve en düşük emekli maaşında artış yapılacağının sinyalini vermişti. Nitekim Ocak 2025 itibarıyla en düşük emekli maaşı yasa ile 12.500 TL’den 14.469 TL’ye yükseltildi. Fakat bu artış, yüksek enflasyon ortamında emeklilerin alım gücüne reel anlamda katkı sağlamadı.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, 2024’ün ikinci yarısındaki enflasyon %15,75 oldu. Bu oranda zam, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine Ocak 2025 itibarıyla yansıtıldı. Ancak memur emeklileri yalnızca %6’lık toplu sözleşme zammı alabildi. Enflasyon farkıyla birlikte toplam artış oranı %11,54’te kaldı. Ne var ki, yıllık TÜFE %64’ü aşarken, bu zamların alım gücünü koruyamadığı açık. Son dört ayda gerçekleşen %13,36’lık enflasyon artışı, zamların etkisini büyük ölçüde nötrlemiş durumda.
Örnekle ifade etmek gerekirse, Ocak ayında 14.469 TL olan en düşük emekli maaşı, Nisan ayı sonu itibarıyla yaklaşık 12.536 TL’lik bir reel değere geriledi. Bu düşüş, dört ayda emeklinin 1.933 TL satın alma gücü kaybettiği anlamına geliyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) Nisan 2025 için açıkladığı açlık sınırı ise 22.104 TL. Bu da gösteriyor ki, en düşük emekli maaşı bugün bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan oldukça uzak.
Emekliler, özellikle “intibak” düzenlemesiyle birlikte daha adil bir maaş yapısına kavuşmak istiyor. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED), 2000 sonrası emekliler arasında prim günü fazla olanların düşük maaşla cezalandırıldığını vurguluyor. Ayrıca, kamu emeklileri de kendilerine yansıtılmayan seyyanen zamların telafi edilmesini bekliyor. Emekli Memur-Sen’e göre, 2024’te çalışanlara verilen 8.000 TL’lik seyyanen zammın bugünkü değeri 16.000 TL’ye ulaştı ve bu tutarın emeklilere de yansıtılması gerekiyor.
CHP ve İYİ Parti tarafından Meclis’e sunulan kanun teklifleri, hükümetin tutumuna rağmen emekliler açısından önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Ancak bu tekliflerin yasalaşması, meclis aritmetiği ve siyasi iradeye bağlı. Şu an için emeklilerin beklentileri, zamların kalıcı çözüm değil, geçici rahatlama sunduğu yönünde. Gerçek çözüm ise daha adil bir hesaplama sistemi, kapsamlı bir intibak düzenlemesi ve enflasyona karşı tam koruma sağlayan bir maaş politikası olacak gibi görünüyor.