Los Angeles sokakları, federal güçlerin eyalet onayı olmaksızın konuşlandırılması ve göçmenlik birimlerinin gözaltı operasyonları sonrasında adeta savaş alanına döndü. California Valisi Gavin Newsom’un sert itirazlarına rağmen, Trump yönetimi geri adım atmadı. Bu durum üzerine California Başsavcılığı, federal hükümete karşı Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle tarihi bir dava açtı. İç Güvenlik Bakanı Noem’den Los Angeles Belediye Başkanı Bass’e kadar uzanan açıklamalar, gerilimin boyutunu gözler önüne seriyor.
Los Angeles, son günlerde ABD’deki göçmen politikalarına karşı düzenlenen protestolar ve federal müdahale nedeniyle büyük bir kaos yaşıyor. Trump yönetiminin ülke çapındaki göçmen baskısı ve sınır dışı dalgasının bir parçası olarak cuma günü başlayan federal göçmenlik birimlerinin operasyonlarında en az 44 kişinin gözaltına alınması, şehirde geniş çaplı protestolara yol açtı.
Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, federal müdahalenin şehirdeki huzuru bozduğunu ve “Perşembe günü şehir huzurluydu. Cuma günü federal baskınlar başladı. Bu kaosu federal müdahale yarattı” ifadeleriyle Trump yönetimini doğrudan suçladı. Bass, şehrin “test sahası” olarak kullanıldığını ve gözaltına alınanların “suçlu değil, sıradan insanlar” olduğunu vurguladı. Ayrıca, Trump’ın şehirde çetelerin federal güçlere saldırdığı yönündeki açıklamasını “asılsız ve şehrimizi aşağılık bir şekilde tanımlayan” bir söylem olarak nitelendirdi.
Öte yandan, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise protestoların “profesyonelce hazırlanmış bir organizasyon” olduğunu ve göstericilere para ödendiğini iddia etti. Noem, eylemlerde şiddet için sinyalleşme yoluyla koordinasyon sağlandığını ve bunun “önceden planlanmış bir operasyon” olduğunu öne sürdü. Güvenlik güçlerinin şehirde 400 ila 500 hedefin peşinde olduğunu ve bunların büyük kısmının “bilinen çete üyeleri” olduğunu belirtmesi, gerilimi daha da tırmandırdı.
California Valisi Gavin Newsom, federal güçlerin eyalet onayı olmaksızın görevlendirilmesine şiddetle karşı çıktı. Newsom’un itirazlarına rağmen konuşlandırmayı sürdüren Trump yönetimine karşı, California Başsavcılığı harekete geçti ve Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle federal hükümete dava açtı. Dava dilekçesinde, Ulusal Muhafızların eyalet izni olmadan kullanılamayacağı, federal hükümetin yetkisini aştığı ve yürütmenin durdurulması gerektiği savunuldu. Newsom, Trump’ın bu adımını “yasa dışı, ahlaksız ve anayasaya aykırı” olarak nitelendirdi.
Trump ise Los Angeles’taki protestolara ilişkin olarak Vali Newsom’u hedef alarak, “Hiçbir şey yapmaya cesaret edemediler, biz Ulusal Muhafızları gönderdik” ifadelerini kullandı. Newsom’u “eyaletin kontrolünü kaybetmekle” suçlayan Trump, California’nın dava tehdidini ise “komik ve siyasi” olarak değerlendirdi. “İç savaş istemiyorum, gerekirse Los Angeles’a daha fazla asker göndeririz” açıklaması ise tansiyonu daha da yükseltti.
Göçmen protestoları sürerken, Teksas’taki bir federal yargıçtan Trump yönetimine önemli bir engel geldi. ABD Bölge Yargıcı David Briones, Trump’ın 1798 tarihli “Yabancı Düşmanlar Yasası”nı (Alien Enemies Act – AEA) “uygunsuz ve aşırı genişletilmiş biçimde” kullandığına hükmetti. Başkan Trump, bu yasa kapsamında Venezuelalı “Tren de Aragua” çetesinin üyelerini hızlı sınır dışı etmek istemişti. Yargıç, “Hükümet yasaya uymalıdır. AEA, toplu göçleri veya suç faaliyetlerini kapsayacak şekilde genişletilemez” diyerek, Trump yönetiminin AEA kapsamında sınır dışı işlemi uygulamak istediği kişiler için en az 30 günlük önceden bildirimde bulunması gerektiğine karar verdi.
Bu gelişmeler yaşanırken, Güney Kaliforniya’daki gösterilerde gözaltına alınan önemli sendika liderlerinden David Huerta’nın tutuklanması, işçi sendikaları ve insan hakları örgütlerinin tepkisine neden oldu. Los Angeles’ta Huerta ve diğer göçmen işçilerin serbest bırakılması için düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı. Eylemler sadece Kaliforniya ile sınırlı kalmadı; Boston, Pittsburgh, Kuzey Carolina, Connecticut, Washington ve New York gibi birçok eyalette de eş zamanlı gösteriler yapıldı. New York’taki protestolar, Trump Tower lobisinin işgal edilmesiyle öne çıkarken, 24 kişi gözaltına alındı. Göstericiler, sınır dışı edilen göçmenlerin yaşam koşullarına dikkat çekerek “Bu bir insanlık krizidir” dedi.
Kaynak: https://www.yahoo.com/news/more-20-taken-custody-ice-200349299.html
