Savunma sanayii, bir ülkenin bağımsızlığı ve caydırıcılığı açısından kritik öneme sahiptir. Türkiye, son 20 yılda bu alanda adeta bir devrim gerçekleştirmiştir. Eskiden dışa bağımlı olan yapı, bugün kendi özgün sistemlerini geliştiren ve ihraç eden bir güce dönüştü.
1980 ve 1990’lı yıllarda Türkiye’nin savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığı oldukça yüksekti. Askeri ihtiyaçların büyük bölümü ABD ve Avrupa ülkelerinden karşılanıyordu. Bu da kriz anlarında büyük zorluklara neden oluyordu.
2000’li yıllarla birlikte başlayan “milli ve yerli” savunma stratejisiyle birlikte ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN ve BAYKAR gibi şirketler öne çıktı. Devletin AR-GE teşvikleri, savunma sanayiine ayrılan bütçenin artırılması ve üniversite-sanayi iş birliği gibi adımlar, yerli üretimin önünü açtı.
Türk İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA), özellikle son 5 yılda dünya genelinde adını sıkça duyurmayı başardı. Özellikle Bayraktar TB2, askeri stratejileri kökten değiştiren bir sistem haline geldi.
Bayraktar TB2, Suriye, Libya, Azerbaycan, Ukrayna gibi çatışma bölgelerinde aktif olarak kullanıldı. Hem istihbarat hem de nokta atışı imha kabiliyeti ile öne çıktı. 30’dan fazla ülkeye ihraç edilmesi ise Türkiye’yi bu alanda lider konuma taşıdı.
Baykar tarafından geliştirilen insansız savaş uçağı Kızılelma, hava-hava muharebe kabiliyetiyle bir ilke imza atacak. Radar izinin düşük olması, yapay zekâ destekli sistemlerle donatılması ve TCG Anadolu gibi gemilerden kalkış yapabilmesiyle geleceğe dair büyük umutlar taşıyor.
İHA ve SİHA dışında da Türkiye’nin savunma sanayiinde önemli başarıları var.
Altay tankı, FNSS ve Otokar tarafından geliştirilen zırhlı araçlarla birlikte Türkiye, kara kuvvetlerine hem mobilite hem de ateş gücü açısından büyük katkılar sağlıyor.
MİLGEM (Milli Gemi) projesi kapsamında üretilen korvetler ve fırkateynler, Türk donanmasının açık denizlerdeki caydırıcılığını artırıyor. Ayrıca Pakistan’a yapılan MİLGEM ihracatı, bu başarının dış pazarda da yankı bulduğunu gösteriyor.
TUSAŞ tarafından geliştirilen ATAK helikopterleri aktif olarak kullanılırken, HÜRJET projesiyle jet eğitim uçakları da tamamen yerli hale geliyor.
Yunanistan’ın önde gelen medya organlarından Pentapostagma, Türkiye’nin İHA üstünlüğünü “bizden kat kat öndeler” şeklinde yorumladı. Yunanistan’ın 82 adet gözetleme amaçlı İHA’sı varken, Türkiye yapay zekâ destekli ve saldırı kapasitesine sahip sistemler kullanıyor.
Yunan basınına göre, Türkiye sadece üretim yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bu sistemleri aktif olarak kullanıyor. Yunanistan ise bürokrasi ve eski yasalar nedeniyle yeni üretimlere geçemiyor. Bu durum, teknolojik yarışta Türkiye’yi çok daha ileri bir noktaya taşıyor.
Kaynak: https://www.pentapostagma.gr/