SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

HaberTekno

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Haberler » Yunan iyice azdı! Türkiye’ye küstah tehdit: Oraya göz diktiler!

Yunan iyice azdı! Türkiye’ye küstah tehdit: Oraya göz diktiler!

Yunanistan’ın aşırı sağcı siyasetçilerinden Terry Hatziieremias, yine kamuoyunu provoke etmeye yönelik bir girişimde bulundu.

Yayınlanma:
Yunan iyice azdı! Türkiye’ye küstah tehdit: Oraya göz diktiler!

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Ayasofya’nın kubbesine yerleştirilmiş bir Yunan bayrağı montajı ve önünde dizilmiş temsili Yunan askerleriyle dolu görselin altına tek kelime yazdı: “Yakında.” Bu tür çıkışlar, diplomatik nezaketin ve tarih bilincinin çok ötesinde, aşırı milliyetçi duygularla kurgulanmış düşmanca söylemlerin bir yansımasıdır.

Ayasofya: İnançların ve Milletlerin Simgesi

Ayasofya yalnızca mimari bir şaheser değil; tarih boyunca pek çok medeniyetin ruhunu taşıyan bir semboldür. Doğu Roma’nın kilisesi, Osmanlı’nın camisi, Cumhuriyet’in müzesi, nihayetinde tekrar cami kimliğiyle varlığını sürdüren bu yapı, Türk milletinin tarihsel ve kültürel egemenliğinin simgelerinden biridir.

Ayasofya’ya yönelik her türlü tehdit veya sembolik saldırı, yalnızca bir ibadethaneye değil, aynı zamanda bir millete, bir tarihe ve bir hafızaya karşı yapılmış sayılır.

Provokasyonun Ardında Ne Var?

Terry Hatziieremias’ın yaptığı montaj, ilk bakışta bir hayal ürününden ibaret gibi görünse de, arka planında daha tehlikeli bir zihniyet barındırıyor: Yunan aşırı sağı, geçmişin megali idea’sı hayaliyle hâlâ siyaset üretmeye çalışıyor.

Hatziieremias gibiler, tarihsel yenilgilerini unutarak, Türk milletinin egemenliğini ve sembollerini hedef almaktan çekinmiyorlar. Bu tür paylaşımlar, sadece iç kamuoyuna mesaj vermekle kalmıyor, iki ülke arasındaki hassas dengeyi de zorluyor.

Türkiye’nin Tavrı Net: Sessiz Ama Derin

Türkiye, bu tarz provokasyonlara karşı gerektiğinde cevap verir, ama boş hayallerle meşgul olmaz. Hatırlanacağı üzere, Türkiye daha önce birçok benzer girişime karşı sabırlı ama kararlı bir duruş sergilemiş, diplomatik çerçevede uluslararası platformlarda gereken tepkileri vermiştir.

Ancak bu sabır, sonsuz değildir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkça kullandığı şu cümle boşuna söylenmiş değildir:
“Bir gece ansızın gelebiliriz.”

Bu söylem, Türkiye’nin caydırıcılığının özeti niteliğindedir. Provokasyonlara kapılmadan, ama milli onur ve egemenlik söz konusu olduğunda asla geri durmadan atılan bu tür adımlar, ülkenin kararlılığını ortaya koyar.

Bu noktada, yalnızca Türkiye’nin değil, uluslararası toplumun da sorumluluğu vardır. Avrupa Birliği üyesi bir ülkede görev yapan siyasetçinin, başka bir ülkenin kutsal mekânı üzerinden fetih hayali kurması, yalnızca diplomatik bir ayıp değil, aynı zamanda nefret söylemi kapsamına girer.

AB, bu tür kışkırtıcı ifadeleri ve paylaşımları ifade özgürlüğü bahanesiyle geçiştirmek yerine, net bir şekilde kınamalıdır.

İlgili Haberler