Bilim insanları dünya çapındaki kaplan yaşam alanlarını korumak için uzay teknolojisinden ve son teknoloji bilgisayarlardan yararlanıyor.
NASA, Google Earth Engine ve önde gelen koruma kuruluşlarının öncülük ettiği bu girişim, dünya çapındaki kaplan habitatlarının durumuna ilişkin gerçek zamanlı bilgiler sunmaya hazır devrim niteliğinde bir platform olan TCL 3.0‘ın geliştirilmesiyle sonuçlandı.
İlginizi Çekebilir: NASA’nın teleskop verileri müziğe dönüştü!
TCL 3.0 gibi girişimler bir umut ışığı sunuyor
Görkemli ve yakalanması zor kaplanlar çok sayıda tehditle karşı karşıyadır. Bunların başında habitat kaybı gelmektedir.
TCL 3.0 ile araştırmacılar ve koruma uzmanları, hükümetlere ve koruma kuruluşlarına habitat değişiklikleri ve insan etkileri hakkında güncel ve uygulanabilir veriler sağlayarak bu kritik sorunu çözmeyi amaçlıyor.
NASA‘nın uydu görüntülerinin gücünden ve Google Earth Engine’in gelişmiş bilgi işlem yeteneklerinden yararlanan TCL 3.0 için belirtelim. Kaplan popülasyonlarının geri kalan kaleleri olan Kaplan Koruma Alanlarının (TCL’ler) kapsamlı ve dinamik bir görünümünü sunuyor.
Araştırmanın ilk yazarı Eric W. Sanderson, gerçek zamanlı izlemenin önemini vurgulayarak şu ifadelerde bulundu.
“Bu, hem büyük resme bakmanın hem de sahadaki değişiklikleri meydana gelirken görmenin bir yoludur.
Nihai hedef, tüm aralıktaki kaplan popülasyonlarının istikrara kavuşturulmasına yardımcı olmak için değişiklikleri gerçek zamanlı olarak izlemektir.“
TCL 3.0’ın yenilikçi yaklaşımı, koruma çabalarında geleneksel, geriye dönük izleme yöntemlerinden proaktif ve dinamik bir yaklaşıma doğru bir paradigma değişimini temsil ediyor.
TCL 3.0, habitat değişiklikleri ve insanların tecavüzüne ilişkin güncel veriler sunarak, koruma uzmanlarına kaplan habitatlarını ve popülasyonlarını korumak için zamanında ve hedefe yönelik eylemler gerçekleştirme gücü veriyor.
Bu girişimin sonuçları kaplan korumanın çok ötesine uzanıyor. TCL 3.0 aracılığıyla geliştirilen teknoloji ve metodolojiler, nesli tükenmekte olan diğer türlerin ve hassas ekosistemlerin izlenmesi ve korunmasında geniş kapsamlı uygulamalara sahip olabilir.
Çevreciler, uzay teknolojisinden ve gelişmiş bilgi işlemden yararlanarak yalnızca kaplanların geleceğini korumakla kalmıyor. Aynı zamanda da dünya çapında biyolojik çeşitliliğe fayda sağlayabilecek yeni koruma yaklaşımlarına da öncülük ediyor.
Dünya iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybının getirdiği zorluklarla boğuşurken, TCL 3.0 gibi girişimler bir umut ışığı sunuyor.
Teknolojinin gücünden yararlanarak, yalnızca nesli tükenmekte olan türleri izlemek ve korumakla kalmayıp, aynı zamanda koruma yaklaşımımızı dönüştürerek gezegenimiz ve tüm sakinleri için daha sürdürülebilir bir gelecek sağlama potansiyeline sahibiz.