Kızıl Gezegen hakkında yıllardır süren soru işaretlerine NASA’dan çarpıcı bir yanıt geldi. Curiosity uzay aracı, Mars’ın neden yaşanabilirliğini kaybettiğini ortaya koyan keşfiyle bilim dünyasını sarsarken, bu bulgular başka gezegenler için de uyarı niteliğinde.
Chicago Üniversitesi’nden bilim insanları, NASA’nın Curiosity keşif aracından elde edilen yeni verileri analiz etti. Ortaya çıkan tablo, bugüne kadar Mars hakkında bilinenleri adeta tersine çevirdi.
Mars, bir dönem Dünya’ya benzer bir karbon döngüsüne sahipti. Fakat bu döngüdeki ölümcül eksiklik, gezegenin kaderini belirledi.
Curiosity, yüzeyde karbonat açısından zengin kayalar keşfetti. Bu mineraller, atmosferdeki karbondioksiti hapseden bir yapıya sahip. Bu durum, Mars’ta bir zamanlar yoğun bir karbon döngüsünün olduğunu gösteriyor. Ancak bu döngü, Dünya’dakinden çok daha kırılgandı.
Dünya’da: Volkanik patlamalar, kayalarda biriken karbondioksiti atmosfere geri salarak ısınmayı sağlar.
Mars’ta: Neredeyse hiç volkanik aktivite yoktu. Bu nedenle gaz serbest kalamadı, atmosfer soğudu, gezegen çölleşti.
Yaklaşık bir milyar yıl süresince Güneş’in yoğunluğu %8 oranında arttı. Bu, Mars’ta geçici sıvı su oluşumlarına neden oldu. Ancak bu kısa dönemli ılıman koşullar, karbondioksit-su etkileşimiyle karbonat minerallerine dönüştü ve atmosferi daha da inceltti.
Her “su çağı”, 100 milyon yıllık çölleşme dönemleriyle kesildi. Bu kadar uzun süren kuraklıklar, potansiyel yaşamın gelişmesine fırsat tanımadı.
Yeni araştırmalar, Mars’ın karbonat barındıran kayalarının karbondioksit gazını hapsettiğini, ancak düşük volkanik aktivite nedeniyle bu gazın atmosfere geri salınamadığını ortaya koydu.
Bu durum, gezegenin soğuyarak atmosferini kaybetmesine ve yaşanabilirliğini tamamen yitirmesine neden oldu.
Önceki Mars görevlerinde bu karbonatlar çok az miktarda bulunmuştu. Ancak Curiosity’nin son keşfi, gazın yüzeyin altında gizlendiğini ve şimdiye dek tam olarak anlaşılmadığını gösterdi.
NASA bilim insanları, 2030’larda Mars’tan getirilecek örneklerle bu verilerin daha da netleşeceğini belirtiyor. Bu keşif, yalnızca Mars için değil, evrende yaşanabilir gezegenlerin kaderi için de önemli çıkarımlar içeriyor: “Düşük volkanik aktiviteye sahip dış gezegenler de Mars gibi sessizce yaşanabilirliklerini kaybedebilir.”
Curiosity’nin bulguları, Mars’ın neden “yaşamı kaybettiğini” net bir şekilde ortaya koyarken, bizlere şu dersi veriyor:
Bir gezegenin kaderi sadece suya değil, onu destekleyecek içsel enerjiye de bağlı.
Gözler şimdi 2030’larda Dünya’ya getirilecek Mars örneklerinde. Ancak şimdiden biliyoruz ki, bu keşif tüm kozmik yaşam arayışı için dönüm noktası olabilir.