Yeni düzenlemeye göre, artık mirasın eşit olarak bölünmesi zorunlu değil. Mirasçılar, taşınmaz malları kendi aralarında karşılıklı uzlaşma ile diledikleri gibi paylaşabilecek. Hisseli tapularla ilgili işlemlerde ise tüm hissedarların onayı aranacak.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, tapu işlemlerinde sık sık karşılaşılan miras kaynaklı uyuşmazlıkları önlemek amacıyla eşit miras paylaşımı zorunluluğu kaldırıldı. Artık mirasçılar, taşınmazlar üzerindeki haklarını karşılıklı anlaşma yoluyla noter onayı olmadan devredebilecek.
📌 Bu uygulama sayesinde aile üyeleri:
Mal paylaşımını kendi ihtiyaç ve tercihlerine göre planlayabilecek
Tapu işlemlerini daha hızlı tamamlayabilecek
Miras sürecini daha az çatışmayla atlatabilecek
🗣️ Yetkililer, bu değişikliğin “aile içi anlaşmazlıkların çözümüne katkı sağlayacağını ve miras işlemlerinde yargıya olan başvuru yükünü azaltacağını” vurguluyor.
Eski Uygulama | Yeni Uygulama |
---|---|
Miras eşit olarak bölünüyordu | Mirasçılar kendi aralarında farklı oranlarda anlaşabilecek |
Devir işlemleri için noter onayı gerekiyordu | Noter onayı olmadan uzlaşmayla devir mümkün |
Hisseli tapularda bazı hissedarların rızası yeterliydi | Artık tüm hissedarların onayı zorunlu hale geldi |
Yeni düzenlemenin en dikkat çekici yanlarından biri de hisseli tapuların satışı veya devri ile ilgili yapılan değişiklik oldu. Buna göre:
Hisseli bir taşınmazın satışı ya da devri için tüm paydaşların yazılı onayı alınmak zorunda
Tapu müdürlükleri, hissedarların onayını içeren evrak olmadan işlem gerçekleştiremeyecek
Taraflar işlemleri şahsen ya da vekil avukat aracılığıyla yürütebilecek
Bu uygulama, hem işlemlerin yasal güvenliğini artırmayı hem de “rızası olmadan payı devredilen hissedar” mağduriyetlerinin önüne geçmeyi hedefliyor.
Hukukçulara göre, yeni düzenlemeyle birlikte yargıya taşınan miras davalarının önemli ölçüde azalması bekleniyor. Gayrimenkul hukuku uzmanı Av. Cansu Yıldız, yeni sistemi şöyle değerlendirdi:
“Yıllardır mirasçılar arasında eşit paylaşıma zorlanan düzenleme, gerçek hayatla örtüşmeyen bir kalıp oluşturuyordu. Kardeşler arasında dengesiz katkı, duygusal bağlar veya ihtiyaçlar bu süreçte göz ardı ediliyordu. Yeni sistem, ailenin kendi içinde çözüm üretmesine fırsat veriyor.”