Hindistan’ın Türkiye ile sorunları bulunan Yunanistan’a 1000 kilometre menzilli uzun menzilli kara saldırı seyir füzesi (LR-LACM) teklif ettiği iddiası, başta Türk kamuoyu olmak üzere bölgesel güvenlik dengelerini yakından takip eden çevrelerde büyük yankı uyandırdı.
News IADN isimli sosyal medya hesabından yapılan bir paylaşımı haberleştiren Yunan basını, Hindistan’ın bu teklifi resmi olmayan kanallar üzerinden ilettiğini iddia etti. Söz konusu teklifin “ortak düşman” yaklaşımı üzerinden şekillenmesi, diplomatik ilişkiler açısından son derece riskli bir zemini işaret ediyor.
Haberde detaylarına yer verilen LR-LACM füzesinin özellikleri oldukça dikkat çekici:
1000 kilometreden fazla menzile sahip
Mobil kara tabanlı platformlardan fırlatılabiliyor
Farklı türlerde savaş başlıkları taşıyabiliyor
Düşman radarlarından kaçabilecek şekilde tasarlanmış
Bu özellikler, Türkiye gibi jeopolitik açıdan kritik bir konumda bulunan ülkeler için potansiyel bir güvenlik riski oluşturabilir. Uzmanlar, bu tür sistemlerin yalnızca askeri değil, aynı zamanda diplomatik baskı aracı olarak da kullanılabileceğini belirtiyor.
Yunan basını, Hindistan ile yapılacak olası bir silah anlaşmasının Batılı sistemlere olan bağımlılığı azaltacağını ve Atina’nın Hint-Pasifik bölgesine jeopolitik açılımını güçlendireceğini savunuyor. Bu durum sadece bir savunma anlaşması olarak değil, aynı zamanda çok kutuplu dünyada yeni ittifak arayışlarının da göstergesi olarak yorumlanıyor.
Bu tür gelişmeler, Türkiye’nin savunma stratejilerini yeniden değerlendirmesini zorunlu kılıyor. Özellikle bölgesel dengelerin hızla değiştiği bir dönemde, güvenlik politikaları sadece askeri değil, diplomatik ve ekonomik unsurları da kapsayacak şekilde yeniden ele alınmalı.
Uluslararası hukuk ve diplomasi çerçevesinde yapılacak açıklamalar ve girişimler, bu tarz provokatif gelişmelerin etkisini sınırlayabilir. Türkiye’nin kendi savunma sanayiindeki yatırımlarını artırması da benzer tehditlere karşı caydırıcılığı artıracaktır.